Yürekte olmayana sevgi denir mi?...

Yürekte olmayana sevgi denir mi?...

08 Şubat 2013, Cuma - 22:25

Son günlerde bu soru dilimin ucunda “Sevgi neydi?”
Kimine göre para mı?
Kimine göre kadın mı?
Kimine göre başarı mı?
Kimine göre küçük bir çakıl taşı mı?
Ya da küçük bir buse mi?
Neydi sevgi?
Herkesin sevgi anlayışının; başların öne doğru bükük ve baş hizasındaki ayakkabıların bağcıklarını seyretmekle eş değer olduğu şu günlerde, bu sorunun cevabını aramakta pek bir mantıksız gelebilir bizlere…
“Sevgi dediğin nedir ki? Canım”diyebilirsiniz?
Günümüz dünyasında yozlaşmış evrenin, çivisi çıkmış insanları olarak bizler… Hoşgörü ve sevgiden uzak ebediyete yolculuk etmenin zevki huzuru hatta riyası içinde debelenip duruyoruz…
Unuttuğumuz, ya da hatırlamak bile istemediğimiz değerlere tekmik atmanın zevkine varıyoruz!
Hayat çok ince nüanslardan oluşurken, kendi kaba iç dünyamızı kapsar kontrollü güç ikameti olan zevkten çadırının içine hapsediyoruz!
Çoğalıyor, ürüyor ancak sevgiyi her çoğalmada toprağa gömüyoruz…
Kaçımız yolda bizden evvel dünyaya gelmiş canlının koluna girip yardımcı oluyoruz?
Veya kaçımız saygının esiri oluyor… Sevgiye bağdanlık ediyoruz…
Ruhumuzu teslim olan bu çılgınlığın farkına ne zaman varacağız?
Ve evren için ne yapıyoruz?
Her gün car car karşımızda öten haber kuşu TV’lerin kan vahşet ve ızdırap dolu seyir namelerine malzeme olmayı tercih ediyoruz…
Neden “DUR” diyemiyoruz bu kötü gidişe!
Özeniyoruz ve özendiriyoruz!
Kalleşliğe, kardeş düşmanlığına, bölmeye sevgisizliğe ve sadakatsizliğe…
Sevgi neydi diye sorduğumda?
Küçük bir papatya geliyor aklıma, seviyor sevmiyor oyunları oynadığımız…
Doğanın bize hediye ettiği numaratör!
Hani şu aralar üstüne basıp 45 numara ayak izlerimizle ezdiğimiz bitkiler…
Sordum sarı çiçeğe, melodisi dolanıyor dilime…
“Derviş Baba' annem babam topraktır”anekdotu…
Ve sevgi neydi diye soruyorum kendime…
Sevgi neydi hakikatten?
Kaç gündür yazmıyorum,
Neden?
Yazmayı unuttuğumdan mı?
Değil!
Bütün mesele sevgisiz dünyaya “cümle” olma