NİKAHTA KERAMET DEĞİL MECBURİYET VARDIR…



Kadın olmak başlı başına bir sorun aslında… Hani birçok güzelliği var kadın olmanın da, o güzellikler ne yazık ki yaşam şartları ele alındığında pek de göze gelmiyor.

Toplumda öyle bir yargı var ki; Kadın dediğin her şeyi yapabilmeli ve her zorluğa katlanabilmeli. Eee boşa dememişler yuvayı dişi kuş yapar diye. Dolayısıyla kadının üzerine binen yük dişi kuş olmanın verdiği sorumluluktan dolayı kat be kat artmaktadır.

Geçenlerde okuduğum bir yazı takıldı kafama. Töre başlığı altında kadın sıfatına bile gelmemiş birçok kız çocuğu, tanımadıkları ve kendilerinden yaşça büyük adamlarla evlenmek zorunda bırakılıyor. Bu evliliği istemeyen kız çocuklarına ise annelerinin ve ailelerinin ileri gelen kadın büyüklerinin söylediği bir laf var “ NİKAHTA KERAMET VAR” …

Hımmm diyorum kendi kendime. Nasıl bir keramet ki bu kendilerinden yaşça büyük ve tanımadıkları erkeklerle evlenme kutsallığına eriştiriyor o küçücük kızları? İçimden bir ses kurcala diyor bu durumu. Dayanamıyorum ve kendimce parmağımı daldırıyorum şu keramet meselesine…

Sahne 1

Ayşe, Fatma, Zeynep vs. adı önemli olmayan bir kızımız var. Alınan yüklü bir başlık parası karşılığında babasının ya da sözü dinlenilmesi zorunlu olan bir aile büyüğünün isteği ( EMRİ ) üzerine Ahmet, Mehmet vs adı önemli olmayan bir adamla evlendirilir.

Sahne 2

Keramet henüz ortalarda yok. İşi çıkmış herhalde.

Sahne 3

Bu kızımız mecbur kendinden yaşça büyük olan eşine itaat etmek zorundadır. E nede olsa eşi güngörmüş bir insandır aradaki yaş farkından dolayı. Tabi buna eşi olma durumu da eklenince sıkıyorsa itaat etme.

Sahne 4

Keramet hala ortalarda görünmüyor.

Sahne 5

Adamın her istediğini ve evinin her işini yapmasına rağmen cinsel isteklerini de yerine getirmek zorundadır kızımız. E dişi kuşsun neticede. Adamın soyunun da üremesi gerekiyor. Kul köle de olsa çocuk yapamazsa yaranamaz çünkü adama…

Sahne 6

Keramet nerdesin ???

Sahne 7

Adamın soy üreme durumu bir türlü gerçekleşmemektedir. Buna çok ama çok kızan adam ailesinin de baskısıyla kızımıza gerek sözle gerekse eylemle şiddete başvurur. Kızcağız mecbur ağlasa da zırlasa da adamın her yaptığı eziyeti sindirmek zorundadır. Baba evine asla dönemez. Bu gerçeğin farkındadır. Bir kere veto yemiştir kendi aile büyüklerinden. “ Bu evden duvakla çıktın kefenle dönersin.” Hadiiii…

Sahne 8

Keramet için kayıp ilanları dağıtılır…

Sahne 9

Aradan aylar geçmiştir ve kızcağızımız eşine nihayetinde soyunu üretmesi için gerekli olan bebeği vermiştir. Ama ne hikmetse adamın alışkanlık haline gelen şiddet eğilimi bir türlü durmak bilmemektedir. Kızcağızımızın canına iyice tak etmiştir. Artık yemek yerine üç öğün dayak yemektedir. Alıp başını gitmek ister ama bu seferde bebeğini düşünür ve mecbur kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp üç öğün sopasını yemeye razı gelir.

Sahne 10

Kerameti bulana ödül verileceği söylentileri yayılır.

Sahne 11

Kızcağızımızın güngörmüş adamımıza bahşettiği çocukların sayısı 6, 7, 8 olmuştur. Sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyen adamımız mühim iş yapmış bir adam edasıyla dolanmaktadır. Derken nedensiz bir sinir harbi esnasında kızcağızımıza attığı sopa nedeniyle elini kana bulayıp kızcağızımızın canına kastetmiştir.

Sahne 12

Keramet hala kayıplardadır. Gazetelerin 3. sayfasında kızcağızımızın hazin sonu yayınlanmıştır…

Hımm güzel senaryo yazamıyorum ama etrafımda ne olup bittiğini güzel görüyorum. Film bitti ama şu kerameti bir türlü oynatamadık…

Acı ama gerçek şeyler. Kim bilir kaç kızımız, kadınımız mecburiyetten bazı şeylere boyun eğmektedir. Ve yine kaç kızımız, kadınımız nikâhın kerametine erişebilmiştir. İstatistiklere bakılırsa kadın dünyanın neresinde olursa olsun birçok şeye mecbur kaldığı için katlanmakta.

Tam tersi olduğu da olmuyor değil. Mutlu mesut yaşayanlarda var elbet. Ama o kadar çok azınlıktalar ki. Varlıklarıyla yoklukları arasında bir fark yok gibi.

Hadi gelin bir de şimdi söyleyin bakalım “NİKAHTA KERAMET VAR” diye…


Deniz Savcı

1 comments :

murat kececi dedi ki...

Güzel bir yazı yüreğine sağlık Deniz Savcı..Teşekkürler...