KARANLIK BİR YERDEYİZ!

Karanlık bir yerdeyiz, üstümüzde sizlerin üstüne umarsızca bastığı toprak,

Hani dersiniz ya “Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı” işte onlar biziz!

Kefensiz yatanlar topluluğu! 

Yani şehit diye geçiştirdiğiniz BİRKAÇ Mehmet!

Karanlık bir yerdeyiz, üstümüzde sizlerin üstüne umarsızca bastığı toprak..

Birkaç tahta arasından ışık gelen normal cenazelerinizle bizleri karıştırmayın, biz karanlık bir yerdeyiz…

Bedenimizin bir kısmı hala kayıp,

Bir kolumuz Conk bayırında, bir kolumuz Anafartalar da!

O günleri hatırladık birden, ayağımızda yırtık bir çarıkla, ayak parmaklarımızı gizlediğimiz düşman neferlerini düşündük!

Çok donanımlıydılar ve üniformaları da düzgündü ama Seyit Onbaşı gülüyor yanımda“hesaba katmamışlardı” bizi diye!

Dimdik dururken cephede, düşmanın yıkamadığı bizleri rüzgârın kestiği seslerimizi düşünüyorum!

“Hey on beşlilerdik”bizler, Sarıkamış’ta donanlardık bizler, at pisliğinden arpa ayıklayarak karnımızı doyuranlardık bizler!

Sadece bir tas üzüm hoşafını yirmi kişi paylaştığımız francalarımıza eş değerdi günlerimiz!

O günleri düşünüyoruz… Karanlık bir yerdeyiz!

Ruhumuz hala taze, bedenimiz bir dahaki savaşa hazır!

Umarsızca üstüne bastığınız toprağın altındayız bizler!

Binlerce yüzbinlerceyiz…

Durumumuz iyi, hepimizin burada aynı kafadayız çünkü.

Kanımız Türk bayrağında gizli!

Devamlı gülüyoruz halinize!

“Delikanlıyım”diye gezip dolaşmanıza gülüyoruz!

Bizim kemiklerimiz sızlıyor arada!

Yukarda ne yapıyorsanız artık!

Ne yapıyorsanız bu Vatan’a sızlatıyorsunuz her yerimizi!

Vatan’ımı satıyorsunuz yoksa!

Peşkeş çekiyor, babanızın malı gibi mi satıyor musunuz yoksa?

Bizi vuranlarla, bize kahpece arkadan saldıranlarla aynı masaya mı oturuyorsunuz yoksa?

Yoksa alkışlıyormusunuz onları?

apo denen çocuk katili köpeğin gözünün içine mi bakıyorsunuz yoksa?

Bizim ruhumuz daralıyor buralarda, cennetin içinde cehennemi yaşıyoruz yukarda ne yapıyorsanız?

Çanakkale de, Anafartalar da, Conk Bayırından toplanan bizler sizleri düşünüyoruz?

Aramıza yeni gönderdikleriniz var Beytüşşebap’tan, Hakkâri’den, Şemdinli’den, Van’dan, Mardin’den!

Koruyamadığınız ve ülkede savaş yokken pisi pisine aramıza gönderdiğiniz genç bedenler var!

Halinize üzülüyoruz!

Öyle bitap, öyle harap öyle ruhsuz olan halinize üzülüyoruz!

Dünyanın fani işleri ile uğraşıyorsunuz!

Ne Vatan, ne Bayrak, ne Millet olgusu düşünüyorsunuz!

Vurdumduymaz olmuşsunuz, bizim savaştığımız düşmanla hiçbir farkınız kalmamış…

Bakıyorsunuz öylece bön bön!

Yurdun dört bir yanını saran düşmana vermediğimiz toprağı, uğruna altına girdiğimiz toprağı o pis ayaklarınızla ezdiğinize üzülüyoruz!

Velhasıl Halinize üzülüyoruz! /Unutmayın Beyler bu vatan sizin değil!

Sadece size üstünde yaşama izni verdik!

Gerçek sahibi olan bizler yerin altındayız!  Gerekirse çıkar yeniden alırız!