Yarınlar gelmeden, hesap kesilir mi...


Yarınlar gelmeden, hesap kesilir mi...

17 Mart 2013, Pazar - 15:45
Hayat kısa ise, yarınlar neyin hesabı?
Vakit nedir?
Anların toplamı,
Eee anların toplamı nedir?
Çok kısa bir matematik hesabı ile Kocaman dediğimiz, kısa bir hayat!
“Kanuni Sultan Süleyman bile anları değerlendiremeden gitti!” desek yerimidir? Daha nice yerler fethedecekti kim bilir?
Yani bir gün ne kadar kocaman uzun bir ansa, ömür bir günden daha kısadır!
Geçip gidiyoruz birer birer, rüyaların toplamını montaj yapıp film haline getiremeden göçüp gidiyoruz!
Kısa metrajlı bir film diyebiliriz hayatımızın toplamına, ya da yarım kalmış bir roman…
Keşke tamamlayabilseydik!
Herkesin bitiremediği bir iş, gerçekleştirmeye çalıştığı bir hayal, hesap kitap içinde olduğu bir yaşam var!
Ve biz buna yaşama sevinci diyoruz!
Lakin unuttuğumuz bir şey var hesapları kısa süreler içine yerleştirmek lazım!
Uzun vadeli hesaplar mutsuzluktan başka hiçbir şey getirmiyor insana!
Ölüm döşeğindeki bir adamın doktoruna ne zaman çıkaracaksınız beni buradan dükkânda işlerim kaldı dediğini duydum ben!
Ve bir saat sonra göçüp gittiğini!
An değerli!
Yaşam kısa!
Umutsuzluk bizimle savaşan şeytanın en büyük silahıdır!
Umutsuzluğa düştüğümüz anlarımızda yanımızdan geçen bir martı bile bizi hayata, bir saksağan yarınlara, bir kırlangıç umuda, bir karınca mücadeleye ışık tutabilir!
Dünyanın varlığından beri ruh’ların yer değiştirdiğini düşünürsek nicelerinin bizim yürüdüğümüz yollarda yürüdüğünü fark edebiliriz…
Ya barış içinde geçen yıllar, ya da savaşın gölgesinden gülmeye hasret bir yaşam! Sürmüş olabilirler!
Minik bir serçenin yağmur işlemiş ipeksi tüylerine benzetiyorum sırtımızdaki yükleri!
Bahar geldikçe kuruyan neşelenen sırtımız, kışın ağır ve yorgun şartları ile ıslanıp adeta demir gibi ağırlaşıyor!
Öyle anlarımızda ise “umut” denen kurutma makinemiz sırtımızdaki ıslak tüyleri kurutup yeniden hayatımızı dalgalandırmalı!
Savurun saçlarınızı özgürce ve dalgalansın yaşamınızın tam orta yerinde… Sevgiyle

0 comments :