MORFOZ ÖTESİ - Merhaba ben kimim?

Daracık bu yerlerden sıkıldım, karanlık bir yerdeyim, lakin sakin ve huzurlu!
Arada itekliyorum sevdiğimi, geriyorum bütün bedenini, çığlıklarını duydukça hoşuma gidiyor AŞK!
Çünkü karşılıksız sevgi çığlıkları bunlar!
Canını yaksam da umutla bekleyişin çığlıkları…
Ne güzel, beni var edenin sevgi çığlığı duymak, ne hoş üzerimdeki duvarın dışından sıcak bir elin sevgisini hissetmek…
Su dolu bir kabın içindeyim sanki!
Bağlıyım göbeğimden hayata!
Armut dalında polenken, asılıyken ağaçta şimdi yavaş yavaş şekilleniyorum…
Yedi ay oldu da mapus yatalı, ruh inşaatından bıkmadım! Yedi ay oldu da evrendeki asıldığım yerden koparılalı ağacıma küsmedim…
Aşk beni olgunlaştırıyor yavaş yavaş!
Adım ne olacak?
Şeklim nasıl olacak?
Mutlu mu olacağım?
Huzurlu mu? yoksa sevgi dolumu?
Ya da canlar yakan gaddar bir ruh mu?
Hakikatten ne olacağım ben?
Sevginin içinde yüzerken, dışarıdan kötü sesler algılıyorum. Sanki kötü yerlere varacağım, iki ay sonram meçhul gibi!
İlk anama güleceğim.
İlk babama sorumsuzca ağlayacağım, ilk onu uykusuz bırakırken, umutsuzluğuna derman olacağım!
Benim hayalimle yanıp tutuşan anneme yarınlar olacak, yüzüne kırmızı güller koyacağım!
Benim geldiğim evren yaşayacağım yerden daha huzurlu!
Ya sizin yaşadığınız yer?
Nasıl Cennet gibi mi?
Cennet’i bilir misiniz?
Durun ben size anlatayım!
Sevgi ve saygının olduğu yerdir cennet!
Haramdan uzak olduğun yerdir cennet!
Kalbin tek Aşk’a çarptığı yerdir cennet, kibirin, egonun, yolsuzluğun, riyakârlığın, umutsuzluğun, kadersizliğin, şansızlığın, merhametsizliğin olmadığı yerdir cennet!
Ben öylece orada asılıyken… Bir “Aşk” meyvesi olarak geliyorum sizlere, dünyanıza ve iki ayım var düşmek için boşluğa!
Merhaba diyeceğim koca bir iki ayım!
Belki savaşın ortasına düşeceğim iki ayım!
Ne olduğunu bilmediğim yerlerde yalnız kalacağım iki ayım var!
Belki annem babam mendil sattırmak isteyecek, belki koca koca adamlar benim bedenimi hor görecek!
Belki de töre kurbanı o küçük bedenlerden olacağım!
İnsanların bir birlerine neden kıydığını bilmeden, katledilenlerden olacağım belki!
Belki Gazze’li olacağım!
Arakan’lı!
Anadolu’lu, Karadeniz’li, Güneydoğu’lu, Mardin’li, Hakkâri’li, Suriye’li!
Belki de ABD’li bilinmez!
Buralar şen şakrakken, ben halen ceninken… İki ayım kaldı, diğer cennetinden kopanlar gibi iki ayım…
Diyebiliyor musunuz, gel dünya senin cennetin gibi, gel biz seni mutlu edeceğiz, gel aşkla seveceğiz, gel savaşlar susacak, gel ben annen, gel ben baban senin çocuksal cennetin!
Ve diyebiliyor musunuz? Gelin çocuklar evrenin barışanları olacaksınız?
Unutma ben cenin “Cennet” benim! Yarattığın dünya ve mutsuz ben ise Senin eserin!
Murat Keçeci





0 comments :