90 LI KUŞAĞIN GENÇLERİNDEN ,ÖZÜR DİLİYORUM -Esra Oskay
Günümüz gençliği,ne kadar da solgun durgun diye eleştirdiğim vakit, bundan bir ay önceydi…Dalgın düşünceli gördüğüm günümüz gençliğinin , şimdi kocaman yanılgısındayım.
İnternet ortamında büyüyen 90 lılar, harbiden beni şaşırttı.
Sanal oyunlarla oyun oynayan ,ayağı toprağa değmeyen tabiat olgusunun yapaylığında evlerindeki ekran bahçesinde büyüyen bu kuşağın çocukları.
Sanırım, sanal oyunlarda ,kahraman yarattıkları oluşumlara savaş açmayı,rol verip oynatmayı sonra da aniden öldürüp, yeniden canlandırmayı iyi öğrenmiş olacaklar ki; olabildiğinden korkusuz ve cesur olduklarını,’’Gezi eyleminde’’ gösterdiler….
Nitekim; Gezi Eylemi ile bu sessiz durgun çocukluk döneminin ,gençleri sesli varlıklarıyla çıkıverdiler.
Oysa;
‘’ Artık kimselerin sesi çıkmıyor,herkes kendi yağında kavruluyor ..’’dediğimiz günlerde tıpkı nadasa bırakılmış bir tohumun hemen bir ışıltı görüp filizlenmesi gibi,fırladılar saklandıkları yerden…
Bu çocuklar kim?
Nerden ve niçin çıktılar birden…?
Diye düşünmeden kimilerimiz alkışladı,kimilerimiz kınadı..!
Evet ; bu çocuklar 90 lı kuşağın baskı altında kalmış aile çocuklarıydılar…!
Bu çocukların anne ve babaları, ekonomi sıkıntısında ,az gelirle geçimini sağlayan onuruyla yaşayan aile topluluklarıydı…
Asgari ücret ile geçimini zar zor sağlarken,çocuğunu ne tatile ,ne bir aktiviteye götüremeyen,;oğlum/kızım internet oyunu oyna sen…! Maaş alınca tatile gitmeyi/sinema tiyatroya gitmeyi düşünürüz. Komutlarıyla radyasyon kucağında, ekran karşısında büyüyen bu çocukların ,düşünceli duruşlarına ben dahil hepimiz ; ‘’Gençlik hedefsiz,düşünceli durgun’’ diyorduk.
Yok, yok hayır ; bu çocukların düşündükleri ailelerinin yaşadığı yaşam sıkıntılarıymış meğer!
Meğerse;üniversite eğitimi alsalar bile turnikelerde takılıp,hayata atılamayan,aile bütçesine katkıda bulunamayan gençlermiş…
Birileri hak etmeden işe girerken, onlar derece ile mezun oldukları okullardan hak ettikleri mesleğe ulaşamamalarının sancısında,sanrısındalar mış…
İşte bu gençler, ‘’Gezi Eylemi’’ ile bastırılmış,duygularını,ailelerinin bir ekmek alırken bile on defa düşündükleri o kahrolası paranın,dar bütçenin öcünü almak istediler…
Korkusuzca,kırmızı ları giyip geçtiler hayatın önüne…;
Anne ve babaları adına,kendi çocuklukları,gelecekleri adına ‘’Yeter..!’’ dediler!
‘’Yeter durun,bizi de görün, biz bu ülke de acısıyla kıvranan ana baba evladıyız,bizler ATATÜRK’ün evlatlarıyız dediler…!’’
Yetkililer, bu gençlerin o an ki eylemine tepki gösterdiler,emniyet mensupları bir babanın oğlunun evine neden geç geldiğini sorgulamadan yapıştırdığı kötü baba dayağı gibi ,jopladılar o pespembe taze bedenleri…
O bedenler deki morartı,çürükler, bu gençlerin hiçte umurunda olmadı …
Çünkü; bu çocukların,zaten senelerdir ruhları,psikolojileri morarmıştı.Ve; ne acı ki bunu bilen,düşünen,çözüm bulan kimseler olmamıştı.
Unuttuğumuz bu çocuklar meğerse; aslanlar gibi güçlü,bir leopar gibi kükreyebiliyormuşlar;haksızlık karşısında,çaresizlik yolunda…!
Haftalardır ,yedikleri dayaklar, onları ÖSS sınav evrelerinden de alıkoymadı.!
Gece polis amcalarından dayak yiyip,sabah aynı polisin koruma yaptığı LYS salon kapısının önünden onurla geçip,sınavlarına girdiler..
Gerçekten bu gençlik,günümüz yetişkinlerinden çok daha güçlü ve azimliymiş.!!!
En azından bizler gibi suskun,yorgun değillermiş.
90 lı bu kuşak sanırım hepimize yaşama direnme,sıkıntılara gögüs germe dersini verdiler…!
Ellerinde ki,teknoloji araçlarıyla sürekli iletişim kurmaktan başka bir hareket göstermez diye eleştirdiğimiz,duruşlarına aldanıp,güven duymadığım bu gençlikten ,geç kalmadan özür dilemeli.
Ve; bu gençlerin,içlerinde biriken o sancılı psikolojilerine,ruhlarına,bilinçlerine ,şiddetten önce imkan ve fırsat yaratıp,çifte standart sistemini ortadan kaldıralım.
Geleceğimizin sesi,soluğu çocuklarımıza yalnızlığı,parasızlığı unutturalım ama dayakla gaz bombalarıyla değil…
‘’ Atam rahat uyu;bu vatan gençlere emanet…!’’
Esra Oskay
0 comments :
Yorum Gönder