Çek fişini artık!


Sene 1980;
Lale teyze Halime teyzenin kapısını çalıyor?
Hu hu?

“Yahu 5 saattir sesin çıkmadı, çamaşır asmaya da çıkmadın merak ettim doğrusu?”


Sene 1990;
Lale Teyzenin Torunu Halime teyzenin torunun kapısını çalışıyor?
Hu hu?
“Ya hu 5 gündür nerelerdesin sesin çıkmadı, kütüphanede de göremedim kaç gündür seni iyi misin?”

Sene 2000;
Torunlar büyüyor evleniyor, çoluk çocuk sahibi oluyor, 10 yılda neler değişmedi ki?

Kapıyı çalıyor torunlardan biri,
Erdal, “Kaç aydır internet kafeye gelmiyorsun? Nerelerdesin merak ettim?”


Sene 2004;
Ve nihayet Sosyal paylaşım siteleri ortaya çıkıyor, hayatımızın “Book” hali devreye giriyor!
Erdal arkadaşını artık gece gündüz dürtüyor, beğeniyor, fotoğraf paylaşıyor, mesajlaşıyor!
Arkadaşının arkadaşını ekliyor…
Grup kuruyor, örgütleşiyor!
Sanal dünyadan bir sürü insan tanıyor!



Sene 2012;
Kişisel kaygılar içerisinde insanlık, sokaktaki yüzler anlamsız bakıyor, saatlerce internet başında oturan çocuklar embesil bir halde, adeta beyin ölümü gerçekleşmişte, ötenazi için bağlandıkları sosyal paylaşım sitelerinin fişinin çekilmesini bekliyorlar!

İnsanlık çevrimdışı, arkadaşlık bir beğeniye kalmış, dostluk bir engel kadar anlamsız ve kolay fırlatılıp atılır olmuş…
PC arkasında insanlar, gerçek yüzleri gizli, kimi kadınken erkek, kimi erkekken kadın gibi davranıyor!
Ne bir sohbet!
Ne bir hal hatır!
Ne de bir gerçek paylaşım!
Çek fişini artık anlamsızlığın ve en yakın çiçekçiye uğra, kendine küçük bir saksıda mor bir menekşe al!  / Yüzün ve yüzümüz gülsün!



0 comments :