Mega deformasyon!


Mega deformasyon!

27 Şubat 2013 - 13:02
Yaşamın kriterlerindeki ince nüansın yok olabileceği fikri geliyor aklıma… Mega kentlere yığılan yaşamların tek merkezden yönetileceği yeni dönemler…
China gezimde kapitalizmin insanları nasıl esir aldığını görmüştüm, hatta çok yakın tarih bile olmamasına rağmen yıllar öncesi insanları ya yoksul, ya da çok zengindi oralarda…Tıpkı bugün gibi!
Fabrika köşelerine bir fare gibi sıkıştırılmış insanlık içler acısıydı… Koskoca bir arazi üzerine kurulmuş sanki büyük bir esir kampı!
Konteynırlarda 5 m2’lik bir yaşamla hayatlarını sürdüren yada sürünen insanları gördükçe yapacağımız ticaretin içine edeyim demiştim! Her aldığımız 10 TL’lik kazak insanlığın bir adım daha geriye gitmesini sağlıyordu!
İnsanların özgür olması kapitalist sistemin pek istemediği bir şey olsa gerek!
Özgür insan, ele avuca sığmayan insan ve eşittir kontrol edilemeyen para!
Günümüz dünyasında, üretim bantlarının eksildiği, tarımsal organik yaşamın yavaş yavaş sona erdiği, sanayileşme adı altında robotsal devrimin gerçekleştiğini görüyoruz!
İş yerlerindeki mutsuz yaşamların, insanların psikolojik devrelerini yaktığını, ruh dünyalarını darmaduman ettiğini gözlemliyorum… Tekstil, Otomotiv, Sağlık ve Ağır sanayi sektöründe mutsuz bakan milyonlarca göz gösterebilirim size! Çalışan ama neden çalıştığını bilmeyen milyonlarca insan! Yaşayan ama neden yaşadığını bilmeyen milyonlarca esir! Para kazanan ama nereye gittiğini bilmeyen bir sürü birey!
Dijital çağın başlangıcı olan milenyum yani 2000 yılı dünyanın kıyametinin ufaktan koptuğunun habercisi idi!
Bütün dünya üzerinde oluşturulan metropol istasyon şehirleri ki bunun içindeİstanbul’da var! İnsanları kontrol amaçlı toplanma yeri oldu!
Bu çağın vebası modernizasyon adı altında, tüm aile bireylerine yavaş yavaş enjekte edildi… Dijital çağ bütün evreni kapsadığı gibi ülkemizi de kendine esir ettiğini görüyorum…
Bundan 10 yıl sonra, metropol şehri olan İstanbul’un bir uzay üssü gibi olacağını düşünüyorum!
Kentsel dönüşüm adı altından, hızlı bir değişim yaşayan İstanbul! Tüm çehresini kaybedeceği gibi, beton yığınları arasında sıkışıp kalmış bir şehir olacak!
Her yıl yaşam alanlarımız hızlı bir şekilde daralmaktadır!
Şu an yaşadığınız 100 ila 135 m2 evi elinizden alıp değeri daha yüksek diye sizleri 65-70 m2 evlere sıkıştıracaklar!
Eskiden Bekar evi diye adlandırdığımız stüdyo dairelerin her yeni yapılan konut projesinde daha çok rağbet görmesinin de yalnız kalan insanların ne denli çoğaldığının açık göstergesi değil mi?
Geçmiş yıllarda yaptığım Chına gezimde görüp de üzüldüğüm insanların ülkemde her geçen gün arttığını görüyorum. İş, güç, para, şan, şöhret, dijital yaşam derken… İyice robotlaşan bir hal aldık!
2023 yılında Ülkenin metropolü Mega İstanbul’un nüfusunun daha da artacağını görüyorum ve 25 ila 50 m2 arasına sıkışmış yaşamların çoğalacağını!
Lakin insanlık, dostluk, kardeşlik duyguları aynı oranda artar mı bilemem, gelecekten çok kaygılıyım! İnsanlığı çok zor günler bekliyor! Umarım düşündüğüm gibi olmaz!Sevgiyle..

0 comments :