KADIN YÜREKTİR…! Esra Oskay...

Bir kadının kahramanı olmak kolaydır, aslında; sıcak bir gülümsemeyle, hüznünü dağıtıp; “seni seviyorum” demek ve o kadının gözyaşını silebilmektir kahramanlık.
Hangi kadın, sevgiyi kalpten gelen sıcak samimiyetle gördükten sonra mutlu olmaz ki?
KADIN, anadır, bacıdır, kardeş, abladır.
Kadın; sevgi ile yoğrulmuş bir sevgi yumağıdır, aslında; o yumağı çözebilen erkek, sevdayı da, hayatı da yaşar kadınla...
“KADIN, güçtür, kuvvettir...”
Her zorluğun yumuşacık yastığıdır. Kasırgaların dindiği limandır. Kadının, kalbi bir erkek yumruğundan daha kuvvetlidir. Kolları bir yarasa kanadı gibidir; kapkarası gecede kollarını açtığı zaman bir anne sıcaklığında huzur verir. Sarıp sarmaladığı dostluğuyla; sırdaşınız, yoldaşınız olur.
Bir kadın eli, lezzetin gurme adıdır. Onun elinden yapılan yemek, elinden içtiğiniz bir bardak su bile başka tattır. Kendinizin yaptığı yemek asla bir kadının elinden çıkan yemek kadar leziz değildir. Çünkü; kadın sevgi dolu kalbini katıp, sevgisiyle pişirir yemeğini... O’nun yüreğinden sevgisi damla damla akar ruhuna ve etrafındakilere... Yeter ki; “kadına kadın gibi kıymet verilsin…”
“Kadın, zekidir, üreticidir.”
Tüketmez, sevgisini hemen sağa sola... Ancak; inandığı emin olduğu erkeğine, çocuklarının babasına can olur, yürek olur, aşk olur. Akıntıya kürek çekmez. Sevginin, engin denizlerden geldiğini iyi bildiği kadar bir göletteki su birikintisinden sahte sevgiyi de çok iyi algılayıp, ağrılardan çekilir çoğu zaman…
“KADIN, zekidir” zekası, çıkarsız sevgiyi net algılar. Aklının almadığı biri için ne yaparsanız yapın asla gözüne giremezsiniz... Önceden inanıp sonradan hüsrana uğradığı erkeği eğer terk etmiyorsa da, emin olun ki; acıma duygusundandır. Çünkü; kadın merhametlidir. O’na ihanet eden erkeğe bile gün olur acır, onu yüz üstü yalnız bırakmaz. Kadının, kredi limiti yüksektir. Şans verir birkaç defa.... Son şansını kullanamayan erkeğinde gözyaşına bakmaz, ulu orta yapayalnız bırakıverir yaban yamaçlarda...
Her kadının vardır bir sınırı... O sınır içinde çoğu zaman yalnızdır. Yalnızlığı seçmişse geçerli sebepleri vardır. Yalnızlık bitsin diye asla boşluğa atmaz kendini hoşluk yakında olsa da. Yalnızlığına izin almadan yaklaşırsanız, sonsuza dek kendinizi kadından uzaklaşmış bulursunuz... KADIN, dürüsttür. Yalanı sevmez. Gerçekleri inandığı erkekten duymak ister. Erkeğin yalanını yakaladığında en pahalı elmasları, yatları, katları elinin tersiyle iter, ayaklarının altına alıp, arkasına bakmadan çekip gider.
KADIN, gülmeyi sever. Tanrı gül yüzlü, nur yüzlü yaratmıştır kadını....
Gözleri ışıl ışıl parlarken, yanakları mutlulukta pespembe güller kadar güzel açar.. Dudağı nar kırmızı rengindedir. Kederlendiğinde suratı asılır, mutlu olduğunda ise adeta bir gül bahçesi kadar rengarenk çiçek görünümünde olur.
“KADIN aşktır.” Aşkın ta kendisidir. Nice aşkların, efsanelerin tek ismidir. Sevdiğini yürekten sever, menfaat gözetmez, engellere izin vermeden içten, sıcak sever... O nedenle; bir kadını aşık etmek zordur, aslında...!
Sevince, anlık sevgi nedir bilmez, ömürlük sever; yüreği, ruhu titrer, adeta...
Kadın, güçlü olduğu kadar bir o kadar da duygusaldır. Sulu gözlü dense de, o gül yüzü asılınca gözyaşları ile kırmızı kıpkırmızı gül yüzüne su berraklığını katar... Allah kadının gözyaşlarını bile değerli kılmıştır. Siz, siz olun bir kadını sakın ağlatmayın...! Kadının aşkına layık olmayacaksanız, yakınından bile geçmeyin...
Kadın sevdi mi, aşk ağlatırsa eğer; ahı yakar, yıkar, ahı yakanıza yapışır. Yerden yere vurup, parçalar.
Kadını inciteni, hayatta incitir; hiçte ummadığınız bir anda.
Kadını, sevmek kolay gibi görülse de zordur, aslında; sorumluluk ister, yürek ister...
Sağlam yüreği olanlar sevsin, yıkık dökük yüreklilerde kadını incitmeden yollarına devam etsin...
Kadını, üzmek demek; üzdüğü yerden üzülmesi demektir.
Harbiden, kadını sevmek çok zordur; aslında...!





0 comments :